Ayşe Kulin'den Tanıdık Öyküler
Ayşe Kulin'in yeni kitabı "Doğdum. Kızdım" Nisan ayında Everest Yayınları'ndan çıktı. Everest Açıkhava serisinin bir parçası olan kitapta Kulin'in 1998'de yayınladığı "Geniş Zamanlar" ve 2006'da yayınladığı "Bir Varmış Bir Yokmuş" kitaplarından seçme öyküler yer alıyor.
Kitabın girişinde yazarın kitaba da ismini veren dizeleriyle başlayan "Kurban" adlı şiiri girizgâh oluşturuyor. Bu şiir yazarın "Saklı Şiirler" kitabından alınıyor.
"Doğdum. Kızdım.
Bu dünyaya hiç gelmemiş saydılar
İlk avazda beşik kertip kaderimi yazdılar
Bez bebekle oynatmadan otlaklara saldılar
Mahsul biçtim, hayvan güttüm
Yeşermeden büyüdüm.
İlk kanı gördüğümde kocaya sattılar
Gerdanıma beşi birlik altın taktılar
Gençliğime iki koçu bedel biçtiler
Üçüncüyü benim için kurban biçtiler
Amanın beni başlık için yaktılar.
Sürme gözlü koç mu, ben miyim kurban?
Düğünümde elime kına yakıldı
Kanlı çarşafım ipe serildi
Mağrur kocam horoz gibi gezdi, gerindi
On dördüme varamadan döllendim
Üzerime kuma geldi, dellendim
Kumanın da benim de elimiz bağlı
Yüreğimizde yangın, gözümüz dağlı.
Baş kaldırdım namluya kurşun sürdüler
İnfaz için ailenin en gencini seçtiler
Durma kardeş, sık kurşunu alnıma
Yaşanmamış gençliğim çeyiz bohçamda durur
Bu töreye doğan kadın ölüm ile kurtulur."
Ülkemizde kadınların yaşam tarzlarından, toplum ve aile içerisinde yaşadıkları psikolojik ve fiziksel şiddetten, ötekileştirilmeden örnekler gördüğümüz kitapta 4 farklı hikayede çıkarımlar yapılıyor.
⦁"Güllü" adlı öyküde çocuklu, dul bir adamla evlenen bir kadın olan Güllü'nün hikayesi, karakteristik zıtlıklar açısından ele alınıyor. Evliliğin ilk döneminde var olan huzurun kişilerin hayatlarında yaşanan olumsuzluklarla zaman geçtikçe bozulması, çiftlerin zamanla aslında evlendikleri kişinin artık karşılarındaki kişi olmadıklarını görmesi gibi konular işleniyor. Bu konular işlenirken kullanılan diyalog seçimleri ve dış etkenden kaynaklanan sorunların ülke dokusunu da bizlere sunması, öyküyü başarılı bir noktaya taşıyor. Ayşe Kulin, öyküsünde ayrıca bir kadının hayal gücünü de asla sınırlamaması gerektiğini biz okurlara iletiyor. Bu öyküde Mor Çatı'dan da bahsedilmesi değerli bir bakış açısı oluşturuyor.
⦁"Kedi" adlı öyküde bir kadına şiddet hikayesini evin kedisi olarak deneyimliyoruz. Kitabımızın ilk öyküsü "Güllü" ile bağlantılı olan bu hikayede diplomatik sorunların aşılması amacıyla yapılmış kağıt üstünde bir evliliğin dönüşümüne ve alınan risklerin her zaman meyvesini vermeyeceği gerçeğine dair bir örnek görüyoruz.
⦁"Zehra"da kadınların kendilerini olduklarından daha farklı göstermesi çabasının yersizliği ve gereksizliğini, kadınların sadece kadın oldukları için zaten bir değere sahip olması gerektiğini öykünün başında görüyoruz. Öykünün ilerleyen kısımlarında çevre baskısıyla karakterinden uzak bir hale getirilen bir kadının uyumsuz bir eş ile yaşadığı başarısız evliliğin trajik sonunu okuyoruz.
⦁"Aydın" adlı öykü bir önceki öykümüz "Zehra" ile doğrudan bağlantılı bir hal alıyor. Burada toplumda kadın cinayetleri sorununun en başında erkeğin yanlış öğretilerle büyütülmesi olduğunu görüyoruz. Özellikle ülkenin radikal muhafazakar dokusunun nasıl potansiyel bir katil yetiştirebilmeye meyilli olduğunu ve baskılanan içgüdülerin ortaya çıkış anında ne denli şiddetli olabileceğini görmemiz, son derece cesur bir bakış açısı yaratıyor.
Kulin'in bu kitabının tüm telif gelirleri Mor Çatı derneğine bağışlanıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder